Seyyar Forum' un "seçim ve sandıkçılık" üzerine düşünceleri





 
15.03.2014

SANDIK: ÇÜRÜME VE DUMUR

Gezi'yle başlayan çatırdama kalın bir perdenin aralanmasının işaret fişeğiymiş. Bu patlamanın iktidara ne kadar ağır darbeler vurmakta olduğunu görüyoruz.

Gezi ardından ikna gücü eridikçe panikleyen siyasal iktidarın paranoyaları kendisine çare olarak değil, derinleşen bir siyasal kriz olarak geri dönmektedir. Komplo safsataları muhalif kesimleri ne susturmuş ne de sindirmiştir.
                                                                                                                                                      
17 Aralık şoku ve hükümetin 25 Aralık “darbe”si talan rejiminin mekanizmalarının nasıl bir hoyratlıkla işletildiğini aleni hale getirmektedir.

Bu koşullarda, siyasal iktidar “demokratik” meşruiyetini sürdürebilmek için daha da küstahlaşarak otoriterleşmektedir. Dumura uğratma mantığıyla seçmeni manipule etmeye çalışmakta ve çoğulcu olasılıkları sandık marifetiyle çoğunluğa linç ettirmeye kalkışmaktadır. Bu, siyasal iktidarın kendi çürümüşlüğünü topluma yaygınlaştırarak kendi varlık nedenini yeniden inşa etmesidir.

Mevcut iktidar göz boyayan bir ekonomik büyüme söyleminin arkasına sığınarak emsali az görülmüş bir popülarite ile hayatlarımızı doğal kaynaklarımız, kentlerimiz, bedenlerimiz ve özgürlüklerimiz üzerinden topyekûn bir tahrip ve talana girişmiştir. Bu yağmanın hükümetin başının ve yakın çevresinin çıkarları doğrultusunda oldukça keyfi bir şekilde yürütüldüğü yakın zamanda ifşa olmuştur. AKP’nin kült-iktidarının kendi şahsi yağmacı sermayedarlarını yaratmak için kaba tahakküm yöntemleri de dahil her yolu mübah gördüğü artık açıktır.

Siyasi krize koşut küstahlaşan-otoriterleşen kült-iktidarın yeni stratejisi dumura uğratılmamızdır. Bunun bugün için etkili aracı sandıkçılığa sığınmaktır. Seçim, tepeden başlayıp alt teşkilatlarına kadar çürümüş çıkar-ağını temize çıkarmanın sorgulanamaz yöntemi olarak yutturulmaya çalışılmaktadır. Bu dumura uğratma stratejisinin başarıya ulaşmasının temel şartı iktidarın kriminal-kokuşmasını toplumun geniş kesimlerine onaylatmasıdır. İktidar ‘ben kirliyim; siz de kirleneceksiniz; bu bizim son yaşama ihtimalimizdir’ demektedir. Bu kriminal şebekenin seçimlerde geriletilmesi çözüm değildir; ancak bir nebze de olsa soluk almayı sağlayabilir.